Havza Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre, ilahî lütufla birkaç yıldır Erbain’in anlatımı doğrultusunda sanat ve edebiyatla harmanlanmış bir medya hareketi başlamıştır. Bu süreçte sadece profesyonel yazarlar değil aynı zamanda yürüyüş günlerinde Seyyidüşşühedâ’yı (a.s) ziyaret etme fırsatı bulan sıradan insanlar da az çok sosyal medya ve sanal ortamda bu nuranî yolculuktaki kendi anlatılarını aşk yolunda paylaşmaktadırlar. Bu hareket, Allah’ın yardımıyla önümüzdeki yıllarda daha hızlı ve etkili bir seyir kazanacaktır; yeter ki medya mensupları da bu konuya ağırlık verip Züvvaru’l-Hüseyin’i (a.s) rivayet yazmaya teşvik etsinler.
Elbette bu akımı tanıtmak ve önemini genel topluma açıklamak ciddi çalışmalara ihtiyaç duymaktadır. Ancak mevcut küçük adımları, “Erbain Anlatıları Kampanyaları” adı altında kıymetli bilmek gerekir ve temenni edilir ki bu tür hareketler daha güçlü ve yaygın şekilde gelişsin ki Erbain-i Hüseynî’nin büyüklüğü daha iyi ve daha çok anlatılabilsin.
Her hâlükârda önemli olan şudur: Erbain’de rivayet yazımı, Erbain öğretilerinin yayılması açısından özel bir öneme sahiptir. Çünkü bu faaliyet, bu büyük olayda saklı bulunan kavram ve değerlerin gelecek nesillere ve daha geniş kitlelere aktarılmasına büyük katkı sağlamakta ve aynı zamanda Erbain destanının yüceliği, maneviyatı ve farklı boyutlarının daha iyi anlaşılmasını mümkün kılmakta ve kalabalık kitleler üzerinde daha derin bir etki bırakmaktadır.
Seyahatname yazımının imkânlarından yararlanma zorunluluğu
Kültür araştırmacısı ve yazar Dr. Hamid Hunercu’ya göre, İranlıların tarihî ve medeniyetçi yaklaşımı göz önünde bulundurulduğunda seyahatnamenin imkânlarından yararlanmak, Erbain-i Hüseynî’yi dünyaya tanıtmanın en önemli araçlarından biri sayılmaktadır.
Dr. Hunercu ayrıca şöyle ifade etti: Geçtiğimiz günlerde Batı Asya’da, yani Orta Doğu’da sadece İran ve diğer Müslüman ülkelerden değil, farklı topraklardan da istekli, motive ve kalabalık vatandaşları kendine çeken, cazibeli bir ziyaret yolculuğu yaşandı; bu, Kerbelâ’da Seyyidüşşühedâ Hz. İmam Hüseyin’in (a.s) şehadetinin Erbaîn gününde gerçekleşen anlamlı bir olaydı.”
Ardından şöyle ekledi: “Bu yolculuk özellikle bu yıl bölgede kavurucu sıcakların doruğa çıkmasıyla yaz mevsimine rastlamasına rağmen hem sabır ve dayanıklılık hem de aşk istiyordu! Ama ilginç olan nokta şu ki her yıl ziyaretçilerin ve yolcuların sayısı artıyor ve iş öyle bir noktaya varıyor ki ev sahibi ülkenin devleti bu milyonluk ziyaret için aylar öncesinden planlama, tedbir ve esaslı bir hazırlık yapmak zorunda kalıyor.”
Aşk Yolculuğunun Anlatıcısı Olalım
Yazar ve araştırmacı olan Dr. Hunercu şöyle devam etti: “Her hâlükârda Erbain-i Hüseynî günlerinde Kerbelâ ziyaretçileri kendi zihinlerinde ve dillerinde hatıralar kaydederler. Her birinin anlattıklarına kulak verseniz aktaracakları sıcacık sözlerle dolu bir gönül dünyası vardır. Köylerinden, şehirlerinden, memleketlerinden yola çıkış anından başlayıp Irak topraklarındaki Hz. Ebâ Abdillah’ın (a.s), Hz. Emîrü’l-Müminîn Ali’nin (a.s) ve diğer mukaddes mekânların ziyaretine kadar; ayrıca zikir ve dua meclisleri, komşu ülkede tesadüfen dost ve ahbaplarla karşılaşmalar ve yolculuk boyunca yaşanan pek çok olayın her biri yazılı veya görsel birer anlatıya dönüşebilir. Fakat belki de Kerbelâ ziyaretçilerinden yalnızca az bir kısmı hatıralarını kayda geçirme niyet ve çabasına sahip olur; çünkü tüm gözlemler, duygular ve ince ayrıntılarla birlikte kapsamlı, akıcı ve ilgi çekici bir seyahatname kaleme almak ya da görsel-rapor hazırlamak herkesin harcı değildir.”
Mübarek Bir Kültürel Akımın Mahiyeti
Dr. Hunercu ayrıca şöyle belirtti: “Esasen medya, sinema ve edebiyat alanında bu inanç temelli, halk tabanlı; aynı zamanda düşünce eksenli ve tatlı hatıralarla birlikte seyahati de içeren bu olayı anlatabilecek ve açıklayabilecek her türden form dikkate değerdir. Bir bakıma hatıra anlatımı, seyahatname yazımı ve belgeselleştirme, İran sanatının güncellenmesinde rol oynayabilir.”
Araştırmacı Dr. Hunercu sözlerini şöyle tamamladı: “Hiç şüphe yok ki dinî ve inançsal temellere dayanan halk merkezli bir düşünce bu kültürel akımın özünü oluşturmuştur. Yılda bir kez farklı bakış açılarını, inançları ve kültürleri barındıran sınır ötesi bir topluluğu bir araya getirmektedir ki bu olay başlı başına muazzam ve özeldir. Kesinlikle çağımızın sanat ve edebiyatının bir bölümünü de kendine yöneltmektedir.”
yorumunuz